Makale serilerinden |
Feminizm |
---|
Feminizm listesi |
Ruj feminizmi (kız feminizmi olarak da bilinir)[1][2] geleneksel feminist fikirlerle birlikte, kadınların cinsel cazibesi de dahil olmak üzere geleneksel kadınlık kavramlarını benimsemeyi amaçlayan bir feminizm çeşididir. Üçüncü dalga feminizmde, kadınların hem kadınsı hem de feminist olamayacaklarını hissettikleri önceki hareketlerin yarattığı ideallere karşı yanıt olarak ortaya çıkmıştır.[3][4]
Kadınlara oy hakkı hareketi ile başlayan, kadınların temel haklarına odaklanan erken dönem feminist kampanyaların aksine, ruj feminizmi kadınların kadınlıklarını ve cinselliklerini görmezden gelmeden veya yadsımadan da feminist olabileceklerini kanıtlamaya çalışmaktadır.
Feminizmi stereotiplere ve kendi zamanlarında feminizmi çevreleyen baskın toplumsal anlatılara rağmen, Zora Neale Hurston ve Emma Goldman gibi kadınlar, estetikle ilgili felsefi fikirleri ve kadınlık fikirleri ile kullanarak, toplumsal cinsiyetin işleyiş şekillerini güçlendirmenin ve analiz etmenin mümkün olduğunu savunmuştur. Ruj feminizmi, kadınlık ideallerini ve kadının duygusallığını muhafaza eder. Ruj feminizmi akademisyenleri, kadınların tutku ve cinsellik doğrultusunda hareket etme hakkına sahip olduğuna inanmaktadır.[5][6] Bir anlamda, ikinci dalga feminizmin başarısı, makyaj veya stilettolar gibi dişiliğin güçten düşürücü olarak algılanan unsurlarının yeniden ele alınmasını mümkün kılmıştır.[7]